CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, Dahiliye Memurları Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerinde söz aldı.

S E D A1059

Yasa teklifini eleştiren CHP’li Bülbül, “Bu yetkileri hakimlerde de bulamazsınız, savcılarda da bulamazsınız. Ne demek bu kamuya yararlı derneklerin bilgi, belge ve birçok kaynağını isteme yetkisi? Ne demek ambar, depoya ya da başka birçok yerel yönetimlerin yetkilerinde bulunan yerlere el koyulması, muhafaza altına alınması? Açıkça korku ikliminin ortaya koyduğu, güvenlik politikalarının ortaya koyduğu, devletin parti devleti olduğu bir açıklamadır. Mülki idare amiri olması gereken, hukuk ve kamu idaresinden gelmesi gereken kaymakamlar nereden geliyor? Sosyolog, psikolog ve mühendislerden gelebilecek. Yani söz mü verdiniz belirli yerlere? Her şey bir yere endeksli, parti devletine endeksli” diye konuştu.

“Bakanlık, toplumsal ve siyasi muhalefeti bastırıyor”

İçişleri Bakanlığı’nın görevlerini sıralayan CHP’li Bülbül, “İçişleri Bakanlığının görevi nedir? İçişleri Bakanlığı, devletin güvenliğinden, vatandaşın huzurundan, sınırların korunmasından, suçla etkin mücadeleden sorumlu bakanlıktır. Gerçekte öyle mi, uygulama böyle mi? İçişleri Bakanlığının görevi uygulamada nasıldır? Uygulamada toplumsal ve siyasi muhalefeti bastırmak, birinci göreviniz bu” diye konuştu.

S E D A1080

“Polis barikatlarıyla engel oldunuz”

“İçişleri Bakanlığının görevleri ve yaptıklarına bakıyorum” diyen CHP’li Bülbül, şunları sıraladı:

“AYM kararlarına rağmen 1 Mayısı engellediniz, Taksim'e çıkılamadı. FERNAS işçilerini sadece insanca çalışma koşullarını talep ettikleri için Ankara'nın göbeğinde, Kurtuluş Parkı'nda yaka paça gözaltına aldınız. Sendikaya üye oldukları için işten atılan Polonez işçileri ters kelepçeyle gözaltına alındı. Akbelen ormanında kömür ocağı için direnen, nöbet alanında bulunan vatandaşları ne yaptınız? Darp edildi ve oradan çıkışına izin verilmedi. İsrail'le ticari ilişkilerin kesilmesi konusunda İstiklal Caddesi'nde yürüyüş yapan gençler darbedilerek gözaltına alındı. Esenyurt'ta kayyıma karşı mücadele eden Esenyurt halkına ise polis barikatlarıyla engel oldunuz. Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekillerinin belediye girişine, belediye meclis üyelerinin grup toplantısına girişine engel oldunuz

“Eski İçişleri Bakanı fotoğraf çekiyordu yeni Bakan kayyum atıyor”

Son on yılda 34 bin 197 silahlı şiddet olayı ortaya çıktı. Bu silahlı şiddet olaylarında toplam 21 bin 434 kişi öldü. Yani ruhsatsız silah sayısında ise Türkiye dünyada yedinci, Avrupa'da da ilk sırada. Ama biz ne yapıyoruz? Yine torba yasada 8'inci maddeden 13'üncü maddeye kadar 6136 sayılı düzenlemeyle silahla ilgili, şiddetle ilgili artırım cezaları getiriyoruz. Yirmi iki yıllık AKP iktidarında kadına, çocuğa ve vatandaşa yönelik şiddet bu kadar varsa, bunu çözemediyse, bu memlekette demokrasi, özgürlükler ve insan hakları ve anayasal hak ve özgürlükler yaşanmıyor demektir. Bunun çaresi basittir. Hukuk devletini inşa edemiyorsunuz. Yirmi iki yılda geldiğimiz nokta bu. Eski İçişleri Bakanı fotoğraf çekiyordu, yeni Bakan kayyum atıyor.”