Avrupa'da bazı ülkelerde uygulanan 'gelire dayalı ceza' yaklaşımı Türkiye'de de düşünülmeye başlandı. Mali sistemin modernize edilmesi hedeflenirken, para cezalarının gelir seviyesine göre ayarlanması gündeme geldi.
Trafik cezaları da dâhil olmak üzere para cezalarının gelirle orantılı hale getirilmesi düşünülüyor. Bu düzenleme sayesinde düşük gelire sahip kişilere düşük, yüksek gelire sahip kişilere ise yüksek miktarlarda ceza verilmesi hedefleniyor. Aynı zamanda, trafik cezalarının aracın değerine endekslenmesi de mümkün olabilir.
BAŞKA TÜRLÜ BİR CEZA ANLAYIŞI
Zengin ve sınırlı gelirli kişiler arasındaki ceza eşitsizliğinin önlenmesini amaçlayan bu gelişme hakkında yüksek düzeydeki kaynaklar, "Avrupa'nın birçok ülkesinde gelire göre ceza sistemi mevcut. Bu sistemin Türkiye'de hayata geçirilmesi zor değil. Örneğin, kırmızı ışıkta geçmek veya hız limitini aşmak gibi durumlar için 500 bin lira değerindeki bir aracın sahibi ile 5 milyon lira değerindeki bir aracın sahibi yaklaşık olarak aynı miktar ceza ödüyor. Bu da cezaların caydırıcılığını zayıflatabilir. Benzer şekilde, küçük bir işletme ile büyük bir işletme aynı miktarda vergi ihlali cezası alıyor. Bazı sektörlerde yapısal düzenlemelerle bu tür eşitsizlikler önlenebilir" dedi.
BU YAKLAŞIM DÜNYADA DA KULLANILIYOR
Birçok ülke, Finlandiya, İngiltere ve İsviçre gibi, cezaları kişinin gelir seviyesine göre belirleyen bir yaklaşımı benimsemiş durumda. İngiltere'de örneğin, otoyolda hız sınırını aşan bir kişiye ceza, haftalık gelirinin %150'si oranında uygulanıyor. Finlandiya'da da geçen aylarda iş adamı Anders Wiklof'a, 50 kilometre hız sınırını ihlal ettiği için arabasıyla 82 kilometre hızla gittiği için yaklaşık 121 bin avro trafik cezası kesildi. Aynı iş adamı daha önce 2018'de 63 bin 680 avro, 2013'te ise 95 bin avro trafik cezası ödemişti.