“Asım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek…” diye devam eden İstiiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’un, benimde çok sevdiğim bir şiiri var. Asım’ın nesli diyor Mehmet Akif. Şimdilerde hastanede veya postanede işe girmek isteyen AKP’lilerin profillerinde yazan Asım’ın nesli o değil aslında.
Milli şairimizin ifade ettiği Asım’ın ne olduğunu uzun süre araştıran Asım Yapıcı konuyu şöyle özetlemiş ; “Asım’ın nesli derken iman, irfan, fazilet ve bilgi ile donanmış; karakterli, ahlaklı, kişilikli; bir gençlikten bahsediliyor”
İşte tam burada işler değişiyor. Çok uzağa gidemiyoruz malum Aydındayız. E zaten gitsek gitsek nereye gideceğiz. Aydın’da ki AKP’li gençlerin profili Türkiye ortalamasının bile çok altında. Kendilerine kim akıl veriyor, kim bu işleri yaptırıyor bilmiyorum ama gittikleri yol yol değil.
“Biz Asım’ın nesliyiz” diyor adam. Dönüp bakıyoruz
“İşe girmek isteyen toplantılara eksiksiz katılacak” diyor kıymetli başkan. Bu ne şimdi Asım’ın nesli. Anlatsana nasıl oluyor bu iş ?
Abilerinizin önünüze koyduğu imkanları nasıl menfaatleriniz doğrultusunda kullanabiliyorsunuz ?
İnsanlara iş için yardımcı olduğunu varsayalım.. Bu iş diplomaya, iş tecrübesine göre olmuyor mu ? Ne demek toplantı zorunluluğu.. Ahlaklı değil. İş ahlakı, siyasi ahlak konusunda Asım’ın nesli olmuyorsunuz bu durumda.
Ee belki gençler bir yerden yakalamıştır olayı diyoruz. Bakıyoruz tabelacıdan pankart yaptırıp yollara düşmüşler. Neymiş “ASTİM Köprülü Kavşak açılışında dağıtılan balık ekmekleri” geri istiyorlarmış.
Allah aşkına yaptırın şunlara bir yerde balık-ekmek, yeter ki baksınlar işlerine diyen bir arkadaşım vardı. Deme dedim. Bırak Asım’ın nesli onlar.
Sonra kendimle çelişkiye düştüğümü düşünerek Asım Yapıcı’nın tanımlaması geldi aklıma. Ne diyordu Asım Yapıcı ; “İrfan,fazilet, bilgi ile donanmış bir nesil..”
Her biri 30’una merdiven dayamış koca koca adamlar mal bulmuş mağribi gibi ASTİM Köprülü Kavşağı’na koşturuyorlar. Burada asıl incelenmesi gereken konunun bu arkadaşlar böyle şeylere nasıl inanıyor. Kim kandırıyor ? Kim gidin yapın diyor ?
Yapabilecekleri bir şey yok. Ana kademe yönetim kurulu bir şey yapamıyor ki onlar ne yapsın. Gaflarıyla meşhur il başkanı, tek üretebildikleri siyaset Özlem Çerçioğlu olan parti büyükleri..
Mağlubiyeti kabullenmiş bir teşkilat..
Olmuyor. Aydın’da Özlem Çerçioğlu varken olmuyor işte. Uğraşmayın. “Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır” gibi bir şey değil bu olay.
Teksiniz.. Aydın siyaset tarihinde teksiniz. Brandanın üzerine yazı yazdırıp ASTİM Köprüllü Kavşağı’na gidecek kadar teksiniz. Örneğiniz yok.
Bir Trabzon’da göçmen faciasını protesto için kumsala yatanlar birde siz işte.
İl Başkanları’da bir şey demiyor sanırım bu arkadaşlara. Gerçi ne diyecek. Terzi-sökük meseleleri.Dikemiyor.
Bir teşkilat düşünün. Sadece bakın tekrar söylüyorum; Toplantı yapsıın,üyelere mesaj atsın, senede bir kere genel merkeze gezi düzenlesin.
Pardon.. Birde işte arada köprülü kavşağa gidip pankart açsınlar. Merak ediyorum da yolda asfalt düzeltme çalışması olduğunu öğrenince ne gibi bir tepki verdiniz. Yani aslında bu durumda sorulması gereken konuyla ilgili Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden açıklama yapılınca ne dediniz ?
Ben size yardımcı olayım ; Siz durumda kandırılmış olabilirsiniz. Kumpas kurulmuş olabilir. Veya bunların hepsi bir komplo olabilir.
Yada dış güçlerin oyunu.. Şimdi dış güçlerin oyunu deyince hepinizin yüzünde anlamsız bir gülümseme vardır.. Evet kesin dış güçlerin oyunudur. Su geldi ordan sonra yabancı devletler son teknoloji ürünlerini getirip suyu götürdüler.
İroni yaptım valla. Şaka gibi düşünün yani. Özellikle Ömer Özmen’e seslenmek istiyorum. Başkanım ironi var burda yani yok yabancı devletlerin oyunu falan. İnanırsınız falan nemelazım.
Siyasi hayatları bahane üretmekten, iftira atmaktan öteye bir arpa boyu geçemeyen Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Aydın teşkilatının genç bireyleri ;
“Yapmayın…”
Kendinizi geliştirin. Siyaset üretin. Asfalt çalışması olan yerde pankart önünde fotoğraf çekilip memleket için birşeyler yaptığınızı zannetmeyin. Sizler Asım’ın nesli olabilirsiniz. Keşke olsanız ama bu kafayla zor.
Sahi sizdiniz demi Türkiye’nin Avrııpa Birliiği’ne girişini deliler gibi istiyorum diyen. Neden diye sorulduğunda Türk Lirası değer kaybetmemiş olur. Bakın Amerika’da 1 dolar hep 1 dolar diyen.
Zor.. Bu kafayla çok zor. Hadi bakalım siyasete uzun bir süre mola verin, hastanede kim çalışacak, postanede kim ?
Kim toplantıya gelmiş ? Kim daha fazla paylaşım yapmış hesaplamalarınza geri dönün. Siyaset sizin işiniz değil..
Asım’ın nesli diyordu ya Mehmet Akif,
O burda değil, bunlar değil..